kopyalamayı engelle

.

22 Nisan 2013 Pazartesi

36.Hafta Hamilelik


36.Hafta Hamilelik



Uzman Görüşü:

Bebeğin başından poposuna olan uzunluğu (CRL) yaklaşık 34cm’e, toplam uzunluğu 46 cm’e ulaşmıştır. Ağırlığı yaklaşık 2700 gram’ dır. Bu haftanın sonunda akciğer dahil tüm organları fonksiyon yapmaya başlamıştır.
Teorik olarak hamilelik süresi 40 hafta olarak hesaplandığından bu hafta itibari ile anne adaylarının doğumuna 4 hafta kaldı. Daha önce sezaryen ile doğum yapanlar için bu süre yaklaşık 1,5 hafta daha kısa (eski sezaryenli anneler genel olarak 38 hafta 5 günlük olduklarında planlı olarak sezaryene alınır). Fakat şu bilinmelidir ki erken doğumlar bir kenara bırakıldığında doğum 37 hafta ile 42 hafta arasında herhangi bir zamanda gerçekleşebilir. Anne adayları bu hafta itibari ile her an doğuma hazır olmalıdırlar.
Bu haftada doktor tarafından yapılan takipte NST (non stres test) çekilir ve bebeğin sularının (amniyos mayi) durumuna bakılır. Eğer bebeğin kilosuna bir aydan önce bakılmış ise bebeğin ölçüleri ve kilosu da ultrason ile değerlendirilir.
Bu haftadan sonra anneye fiziksel olarak rahatsızlık vereceğinden ve bebeğe enfeksiyon bulaştırma ihtimali olabileceğinden cinsel ilişki yasaklanır.

Angajman

Bu haftanın başında rahim artık en yüksek konumuna ulaşmıştır. Akciğerlere, mideye yaptığı baskı iyice artmıştır. Ancak bu haftanın sonlarına doğru anne adayları karınlarının üst taraflarında ciddi bir rahatlama hissederler, karınları aşağı doğru yer değiştirmiştir. Artık nefes almak daha kolaydır, mide yanması şikayetleri, kaburgalarda hissettikleri acı azalmıştır. Bunun nedeni özellikle ilk hamileliği olan kadınlarda leğen kemiklerinin (pelvis kemikleri, doğum yolu) iyice gevşemesi ve hazırlık sancılarının etkileri ile bebeğin kafasının doğum kanalına girmesidir. Bu olaya ‘angajman’ denir.

Sık idrara çıkma

Bazı şikayetlerin azalması yanında doğum kanalına inen bebek başının idrar torbasına (mesane) bası yapmaya başlaması nedeni ile hamileliğin ilk haftalarında olduğu gibi sık idrara çıkma şikayeti gözlenir. Anne adayları gece rahat uyumalarına izin vermeyecek kadar sık idrara çıkma ihtiyacı duyabilirler. Bu durumu azaltmanın yolu yatmaya yakın sıvı alımını kısıtlamaktır.

Kordon dolanması

Bebeğin boynuna kordon dolanması nadir görülmeyen bir durumdur. Hamileliklerin yaklaşık %20-25’inde doğum esnasında en az 1 kez kordon dolanması gözlenmektedir. Anne karnında sıklıkla doopler ultrason (kan akımlarının izlenebildiği) ile boyun etrafında kordonun (kan akımının) görülmesi ile tanınır. Bir kısmı ise ancak doğum sırasında fark edilmektedir.
Kordon dolanması sıklıkla doğum sırasında ciddi bir probleme yol açmaz. Ancak saptanması halinde doğum süreci yakından takip edilmelidir. 2’den fazla dolanma varsa veya kordon normalden kısa ise (normal boyu 50 cm’dir) normal doğum sırasında bebeğin başı aşağı doğru inerken kordon gerilip sıkışabilir ve bebeğe giden kan azalacağından bebeğin kalp atışları bozulabilir. Bu durum nadiren de olsa 1 defa kordon dolanması olan ve kordon boyu normal olan bebeklerde de gözlenebilir. Kalp atışlarında bozulma devam ederse bebeğin sezaryenle doğurtulması gerekebilir.

Tavisiye:

Geceleri sık idrara çıkmaktan şikayetçi olabilirsiniz. Gece boyunca birkaç kere yaşayacağınız bu durum, aslında bebeğiniz doğduktan sonra bir süre yaşayacağınız gece uyanmaları için antrenman sağlar. Doğumla ilgili endişeleriniz aklınıza takılıyor ve tekrar uyumanızı güçleştiriyorsa, doğum yapacağınız hastaneye doğumdan önce bir ziyaret yapmayı düşünebilirsiniz. Ortama alışmanız bakımından rahatlatıcı olabilir.

Kaynak:anneysen.com

35.Hafta Hamilelik


35.Hafta Hamilelik


Bebeğiniz
Bebeğiniz hızla uzuyor. Kilo almaya devam edecek ama bu boy uzunluğu doğuma kadar değişmeyecek. Bebeğiniz 46cm. den uzun ve 2 kg. 300 gr. olduğu için içerde manevra yapacak pek bir alanı kalmadı! Artık rahminiz bebeğinize dar geldiği için taklalar atmıyor,ama tekme sayıları eskisiyle aynı. Böbrekleri tamamen gelişmiş durumda karaciğeri de bazı atık besinleri işliyor. Temel organlarının gelişimi tamamlandı yalnız sadece gelecek haftalarda biraz daha kilo alacak.Bu haftanın en önemli olay ise bebeğinizin beyin gelişimi. O küçük kafasının içinde çok şey oluyor. Fakat aynı zamanda doğumda rahat çıkabilsin diye yumuşak.

Siz

Bebeğiniz doğum için kafasını aşağı doğru veriyor bu da idrar kesenize baskı yapıyor yani en ufak bir hapşurma ve gülme de sanki acilen tuvalete gitmeniz gerekiyor gibi hissedeceksiniz ve belki de biraz kaçıracaksınız. Ne olursa olsun hayatınızdan sıvıyı çıkarmayın. Vücudunuzun gücünü tutmak için pelvic yer hareketi Kegel egzersizini ihmal etmeyin. Bunlar çok önemli çünkü pelvic kaslarınızı geliştiriyor.

Hayatınız

Rahminiz tamamen pelvisin içini doldurmakta ve rahminiz artık kaburgalarınıza kadar dayanmış bulunmakta. Eğer içinizi görebilseydiniz amniyotik sıvıdan çok bebeğinizin yer kapladığını fark ederdiniz. Şişmiş rahminiz diğer organlarınızı da sıkıştırmakta bu yüzden daha çok tuvalete gidiyor, mide yanması hissediyor ve çeşitli mide-bağırsak sorunları yaşıyorsunuz. Eğer bunların hiçbirini hissetmiyorsanız gerçekten şanslı olanlardansınız.
Bu zamandan sonra doktorunuzu her hafta görmeye başlayacaksınız. Şimdiden 37.haftaya kadar bir grup B bakterisi olan streptococci için rektal ve vajinal kontrol yapacaktır. Bu bakteri genelde yetişkinlerde zararsızdır ama bu sizde varsa ve doğum sırasında bebeğinize geçerse zatürre, menenjit yada kan enfeksiyonu gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Hamile kadınların yüzde 10-30'unda bu bakteri görülür ve fark edilmeyebilir. (Hamileliğin ilk başlarında bu bakteri gözükür ve kendiliğinden gidebilir.) Eğer bu bakteriyi taşıyorsanız doğum sırasında antibiyotik alacaksınız;böylece bebeğin enfeksiyon riski azalacaktır.
Doğum planınızı hazırlamanız için güzel bir zaman. Doğum önceden kestirilmeyen ve planlarınızı uygulayamayacağınız bir olaydır ama seçeneklerinizi bilmek doğum öncesi stresinizi azaltır.
Bu hafta eğer ortalama kiloya sahipseniz önerilen kilo aralığı 13-15 arasındadır. Bazı gebeler bundan daha az almış olabilir bazılar ise daha fazla.
Eğer ortalama bir kiloya sahipseniz size tavsiye edilen oranda kilo almaya dikkat edin. Bu da 40 hafta boyunca toplam 11 ie 15 kilo arasındadır.

Belirtiler

Mide yanması ve hazımsızlık

Bu hafta mide yanmanız daha mı kötüleşiyor? Bu büyüyen bebeğinizin karnınıza yerleşip midenizi yukarı itmesinden kaynaklanıyor. Uzanırken yemek yemekten kaçının veya büyük bir öğünden sonra uzanmayın.
Baş ağrısı
Başağrısının birçok sebebi olabilir çok sıcaklamak veya çok dolu odada kalmak gibi. Mola verin bir cam ya da kapı açın temiz hava alın. Ayrıca hekiminize gebelik sırasında ağrı kesici kullanmanın doğru olup olmadığını sorun. Çok aşırı tüketmediğiniz sürece doktorlar acetaminophen'i onaylarlar.
Varis damarları
Varis damarlarınız ağrımaya ve kaşınmaya mı başladı? Varis çorapları hayalinizdeki ateşli anne imajını pek yansıtmasa karnınızın aşağı doğru ittiği bacaklarınıza yukarı doğru itecek.

Hemeroit

Varis damarları her yerden fırlayabilir. Kalın  bağırsağınızda çıkanlara hemeroid deniyor. Ağrıları azaltmak için sıcak suyla ıslattığınız bezle silin ama eğer bez çok sert geliyorsa ıslak mendillere geçin.
Diş eti kanamaları
Diş etleriniz kanıyor veya çok mu hassas? Diş etleriniz güçlendirmek için, C vitamini desteği alın. Yulafınıza veya mısır gevreğinize böğürtlen ekleyin ya da salatanıza domates ekleyin.
Cilt değişiklikleri
Eğer karnınız aniden çok kaşınmaya başlıyan lekeler varsa sizde PUPPP  olabilir yani “Gebelikte kaşıntılı ürtikeryal kabarcık veya vücut lekesi”.  Bu lekeler iyi huyludur ve bebeğiniz için hiçbir risk oluşturmaz ama rahatsız edicidirler. Kaşınmayı önlemek için banyonuzdan sonra aloe-vera'lı jellerden kullanın.

Sakarlık

Son birkaç haftanız kalmışken vücudunuzun dengesini sağlamakta zorlaıyorsunuz. Dikkatli olmaya özen gösterin eğer yüksek bir raftan birşeye ihtiyacınız olursa sandalyeye tırmanmak yerine eşinizden isteyin.
Unutkanlık
Haftalar ilerledikçe unutkanlığınız daha da artıyor. Beyin hücre hacminiz daralıyor ve artan uykusuzluğunuz da buna hiç yardımcı olamıyor. Bu durumu biraz daha idare edin bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra bu durum ortadan kalkacak.

Braxton Hicks kasılmaları

Doğuma yaklaştıkça kasılmalar gerçekmişçesine artıyor. Daha hiç hissetmediniz mi? İlk kez anne olanlar rahim kaslarında hiç esneme hissetmeyebilir daha çok karnınız geriliyor gibi hissedebilirsiniz.
İpucu


Doula bulmak

Dolula nedir? Sözlük anlamı kadın hizmetçi. Bu da sizin tam da istediğiniz değil mi? Hem bir kuaför, hem masaj terapisti hem de bir şef. Ama gerçekte doula her istediğinizi çift ücretle yapar. Öncelikle doğum doulası, size doğum sırasında profesyonel olarak eğitilmiş bir yardımcıdır. Bir diğer doula ise doğumdan sonra yanınızda olandır. Doğum doulası, doğum sırasında nasıl nefes almanız gerektiğinden nasıl rahatlayabileceğinize, ve ağrıyı azaltacak en iyi pozisyonlara kadar herşeyi bilir. Bazı kadınlar doğum doulası olduğu için yanlarında doğum sırasında hiç acı hissetmezler. Ama en önemlisi doula en korkutucu anlarınızda doktor ve hemşirenin emirleri doğrultusunda bile duygusal destek sağlar. Dolua bulmak için ajanslardan ve anne tavsiyelerinde yararlanabilirsiniz.

Kaynak:hthayat.com

35.Hafta Hamilelik


35.Hafta Hamilelik


Bebeğiniz
Bebeğiniz hızla uzuyor. Kilo almaya devam edecek ama bu boy uzunluğu doğuma kadar değişmeyecek. Bebeğiniz 46cm. den uzun ve 2 kg. 300 gr. olduğu için içerde manevra yapacak pek bir alanı kalmadı! Artık rahminiz bebeğinize dar geldiği için taklalar atmıyor,ama tekme sayıları eskisiyle aynı. Böbrekleri tamamen gelişmiş durumda karaciğeri de bazı atık besinleri işliyor. Temel organlarının gelişimi tamamlandı yalnız sadece gelecek haftalarda biraz daha kilo alacak.Bu haftanın en önemli olay ise bebeğinizin beyin gelişimi. O küçük kafasının içinde çok şey oluyor. Fakat aynı zamanda doğumda rahat çıkabilsin diye yumuşak.

Siz

Bebeğiniz doğum için kafasını aşağı doğru veriyor bu da idrar kesenize baskı yapıyor yani en ufak bir hapşurma ve gülme de sanki acilen tuvalete gitmeniz gerekiyor gibi hissedeceksiniz ve belki de biraz kaçıracaksınız. Ne olursa olsun hayatınızdan sıvıyı çıkarmayın. Vücudunuzun gücünü tutmak için pelvic yer hareketi Kegel egzersizini ihmal etmeyin. Bunlar çok önemli çünkü pelvic kaslarınızı geliştiriyor.

Hayatınız

Rahminiz tamamen pelvisin içini doldurmakta ve rahminiz artık kaburgalarınıza kadar dayanmış bulunmakta. Eğer içinizi görebilseydiniz amniyotik sıvıdan çok bebeğinizin yer kapladığını fark ederdiniz. Şişmiş rahminiz diğer organlarınızı da sıkıştırmakta bu yüzden daha çok tuvalete gidiyor, mide yanması hissediyor ve çeşitli mide-bağırsak sorunları yaşıyorsunuz. Eğer bunların hiçbirini hissetmiyorsanız gerçekten şanslı olanlardansınız.
Bu zamandan sonra doktorunuzu her hafta görmeye başlayacaksınız. Şimdiden 37.haftaya kadar bir grup B bakterisi olan streptococci için rektal ve vajinal kontrol yapacaktır. Bu bakteri genelde yetişkinlerde zararsızdır ama bu sizde varsa ve doğum sırasında bebeğinize geçerse zatürre, menenjit yada kan enfeksiyonu gibi önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Hamile kadınların yüzde 10-30'unda bu bakteri görülür ve fark edilmeyebilir. (Hamileliğin ilk başlarında bu bakteri gözükür ve kendiliğinden gidebilir.) Eğer bu bakteriyi taşıyorsanız doğum sırasında antibiyotik alacaksınız;böylece bebeğin enfeksiyon riski azalacaktır.
Doğum planınızı hazırlamanız için güzel bir zaman. Doğum önceden kestirilmeyen ve planlarınızı uygulayamayacağınız bir olaydır ama seçeneklerinizi bilmek doğum öncesi stresinizi azaltır.
Bu hafta eğer ortalama kiloya sahipseniz önerilen kilo aralığı 13-15 arasındadır. Bazı gebeler bundan daha az almış olabilir bazılar ise daha fazla.
Eğer ortalama bir kiloya sahipseniz size tavsiye edilen oranda kilo almaya dikkat edin. Bu da 40 hafta boyunca toplam 11 ie 15 kilo arasındadır.

Belirtiler 

Mide yanması ve hazımsızlık


Bu hafta mide yanmanız daha mı kötüleşiyor? Bu büyüyen bebeğinizin karnınıza yerleşip midenizi yukarı itmesinden kaynaklanıyor. Uzanırken yemek yemekten kaçının veya büyük bir öğünden sonra uzanmayın.
Baş ağrısı
Başağrısının birçok sebebi olabilir çok sıcaklamak veya çok dolu odada kalmak gibi. Mola verin bir cam ya da kapı açın temiz hava alın. Ayrıca hekiminize gebelik sırasında ağrı kesici kullanmanın doğru olup olmadığını sorun. Çok aşırı tüketmediğiniz sürece doktorlar acetaminophen'i onaylarlar.
Varis damarları
Varis damarlarınız ağrımaya ve kaşınmaya mı başladı? Varis çorapları hayalinizdeki ateşli anne imajını pek yansıtmasa karnınızın aşağı doğru ittiği bacaklarınıza yukarı doğru itecek.

Hemeroit

Varis damarları her yerden fırlayabilir. Kalın  bağırsağınızda çıkanlara hemeroid deniyor. Ağrıları azaltmak için sıcak suyla ıslattığınız bezle silin ama eğer bez çok sert geliyorsa ıslak mendillere geçin.
Diş eti kanamaları
Diş etleriniz kanıyor veya çok mu hassas? Diş etleriniz güçlendirmek için, C vitamini desteği alın. Yulafınıza veya mısır gevreğinize böğürtlen ekleyin ya da salatanıza domates ekleyin.
Cilt değişiklikleri
Eğer karnınız aniden çok kaşınmaya başlıyan lekeler varsa sizde PUPPP  olabilir yani “Gebelikte kaşıntılı ürtikeryal kabarcık veya vücut lekesi”.  Bu lekeler iyi huyludur ve bebeğiniz için hiçbir risk oluşturmaz ama rahatsız edicidirler. Kaşınmayı önlemek için banyonuzdan sonra aloe-vera'lı jellerden kullanın.

Sakarlık

Son birkaç haftanız kalmışken vücudunuzun dengesini sağlamakta zorlaıyorsunuz. Dikkatli olmaya özen gösterin eğer yüksek bir raftan birşeye ihtiyacınız olursa sandalyeye tırmanmak yerine eşinizden isteyin.
Unutkanlık
Haftalar ilerledikçe unutkanlığınız daha da artıyor. Beyin hücre hacminiz daralıyor ve artan uykusuzluğunuz da buna hiç yardımcı olamıyor. Bu durumu biraz daha idare edin bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra bu durum ortadan kalkacak.

Braxton Hicks kasılmaları

Doğuma yaklaştıkça kasılmalar gerçekmişçesine artıyor. Daha hiç hissetmediniz mi? İlk kez anne olanlar rahim kaslarında hiç esneme hissetmeyebilir daha çok karnınız geriliyor gibi hissedebilirsiniz.
İpucu


Doula bulmak 

Dolula nedir? Sözlük anlamı kadın hizmetçi. Bu da sizin tam da istediğiniz değil mi? Hem bir kuaför, hem masaj terapisti hem de bir şef. Ama gerçekte doula her istediğinizi çift ücretle yapar. Öncelikle doğum doulası, size doğum sırasında profesyonel olarak eğitilmiş bir yardımcıdır. Bir diğer doula ise doğumdan sonra yanınızda olandır. Doğum doulası, doğum sırasında nasıl nefes almanız gerektiğinden nasıl rahatlayabileceğinize, ve ağrıyı azaltacak en iyi pozisyonlara kadar herşeyi bilir. Bazı kadınlar doğum doulası olduğu için yanlarında doğum sırasında hiç acı hissetmezler. Ama en önemlisi doula en korkutucu anlarınızda doktor ve hemşirenin emirleri doğrultusunda bile duygusal destek sağlar. Dolua bulmak için ajanslardan ve anne tavsiyelerinde yararlanabilirsiniz.

Kaynak:hthayat.com


36.Hafta Hamilelik


36.Hafta Hamilelik



Uzman Görüşü: 

Bebeğin başından poposuna olan uzunluğu (CRL) yaklaşık 34cm’e, toplam uzunluğu 46 cm’e ulaşmıştır. Ağırlığı yaklaşık 2700 gram’ dır. Bu haftanın sonunda akciğer dahil tüm organları fonksiyon yapmaya başlamıştır.
Teorik olarak hamilelik süresi 40 hafta olarak hesaplandığından bu hafta itibari ile anne adaylarının doğumuna 4 hafta kaldı. Daha önce sezaryen ile doğum yapanlar için bu süre yaklaşık 1,5 hafta daha kısa (eski sezaryenli anneler genel olarak 38 hafta 5 günlük olduklarında planlı olarak sezaryene alınır). Fakat şu bilinmelidir ki erken doğumlar bir kenara bırakıldığında doğum 37 hafta ile 42 hafta arasında herhangi bir zamanda gerçekleşebilir. Anne adayları bu hafta itibari ile her an doğuma hazır olmalıdırlar.
Bu haftada doktor tarafından yapılan takipte NST (non stres test) çekilir ve bebeğin sularının (amniyos mayi) durumuna bakılır. Eğer bebeğin kilosuna bir aydan önce bakılmış ise bebeğin ölçüleri ve kilosu da ultrason ile değerlendirilir.
Bu haftadan sonra anneye fiziksel olarak rahatsızlık vereceğinden ve bebeğe enfeksiyon bulaştırma ihtimali olabileceğinden cinsel ilişki yasaklanır.

Angajman

Bu haftanın başında rahim artık en yüksek konumuna ulaşmıştır. Akciğerlere, mideye yaptığı baskı iyice artmıştır. Ancak bu haftanın sonlarına doğru anne adayları karınlarının üst taraflarında ciddi bir rahatlama hissederler, karınları aşağı doğru yer değiştirmiştir. Artık nefes almak daha kolaydır, mide yanması şikayetleri, kaburgalarda hissettikleri acı azalmıştır. Bunun nedeni özellikle ilk hamileliği olan kadınlarda leğen kemiklerinin (pelvis kemikleri, doğum yolu) iyice gevşemesi ve hazırlık sancılarının etkileri ile bebeğin kafasının doğum kanalına girmesidir. Bu olaya ‘angajman’ denir.

Sık idrara çıkma

Bazı şikayetlerin azalması yanında doğum kanalına inen bebek başının idrar torbasına (mesane) bası yapmaya başlaması nedeni ile hamileliğin ilk haftalarında olduğu gibi sık idrara çıkma şikayeti gözlenir. Anne adayları gece rahat uyumalarına izin vermeyecek kadar sık idrara çıkma ihtiyacı duyabilirler. Bu durumu azaltmanın yolu yatmaya yakın sıvı alımını kısıtlamaktır.

Kordon dolanması

Bebeğin boynuna kordon dolanması nadir görülmeyen bir durumdur. Hamileliklerin yaklaşık %20-25’inde doğum esnasında en az 1 kez kordon dolanması gözlenmektedir. Anne karnında sıklıkla doopler ultrason (kan akımlarının izlenebildiği) ile boyun etrafında kordonun (kan akımının) görülmesi ile tanınır. Bir kısmı ise ancak doğum sırasında fark edilmektedir.
Kordon dolanması sıklıkla doğum sırasında ciddi bir probleme yol açmaz. Ancak saptanması halinde doğum süreci yakından takip edilmelidir. 2’den fazla dolanma varsa veya kordon normalden kısa ise (normal boyu 50 cm’dir) normal doğum sırasında bebeğin başı aşağı doğru inerken kordon gerilip sıkışabilir ve bebeğe giden kan azalacağından bebeğin kalp atışları bozulabilir. Bu durum nadiren de olsa 1 defa kordon dolanması olan ve kordon boyu normal olan bebeklerde de gözlenebilir. Kalp atışlarında bozulma devam ederse bebeğin sezaryenle doğurtulması gerekebilir.

Tavisiye:

Geceleri sık idrara çıkmaktan şikayetçi olabilirsiniz. Gece boyunca birkaç kere yaşayacağınız bu durum, aslında bebeğiniz doğduktan sonra bir süre yaşayacağınız gece uyanmaları için antrenman sağlar. Doğumla ilgili endişeleriniz aklınıza takılıyor ve tekrar uyumanızı güçleştiriyorsa, doğum yapacağınız hastaneye doğumdan önce bir ziyaret yapmayı düşünebilirsiniz. Ortama alışmanız bakımından rahatlatıcı olabilir.

Kaynak:anneysen.com

37.Hafta Hamilelik


37.Hafta Hamilelik



Uzman Görüşü: 

Bebeğin başından poposuna olan uzunluğu (CRL) yaklaşık 35 cm’e, toplam uzunluğu 47 cm’e ulaşmıştır. Ağırlığı ortalama 2900 gram’dır. Bebek soluk alıp verme egzersizlerine, yeri dar olsa da hareketlerine devam etmektedir. Bebeğin güçlü hareketleri dışarıdan fark edilebilir.
Anne adaylarına her an doğum olabilme ihtimaline karşın bebeğin eşyalarını, annenin geceliği, pijamasını, fotoğraf makinesi, diş macunu- fırçası, iç çamaşırı, makyaj malzemeleri, temiz ped gibi ihtiyaçları içeren doğum çantalarını hazır etmeleri önerilir.

Doğum kanalının değerlendirilmesi

Bu haftaki takipte özellikle ilk doğumu olan anne adaylarında diğer hafta kontrollerinden farklı olarak, doktor tarafından anne adayının doğum kanalının (pelvis kemiklerinin, çatısının) değerlendirilmesi yapılır. Doğum masasında, normal doğum pozisyonunda yapılan bu muayene biraz ağrılı olabilir. Bu muayene ile doktor annenin doğum yolunun (pelvis kemiklerinin, çatısının) bebeğin geçişine uygun olup olmadığına karar verir. Böylece normal yolla doğum yapamayacak anne adayları belirlenip uygun dönemde sezeryana alınır. Böylece bu haftada doğum şekli belirlenmiş olur. Doğum şekli belirlenmesinden bir sonraki basamak anestezi şeklinin belirlenmesidir(epidural, spinal, genel anestezi). Bu konuda kadın doğum doktoru ve anne adayı haricinde bu işlemi uygulayacak anestezi doktorunun da görüşü alınarak beraberce karar verilir.

Doğumun başladığı nasıl anlaşılır?

Normal seyrinde bir gebelikte doğum 37. ile 42. haftalara arasında herhangi bir gün olabilir. O nedenle özellikle ilk defa hamilelik yaşayan anne adayları doğumun başladığını anlayamamaktan korkarlar. Aslında en korkulan şey hastaneye gitmekte geç kalınması durumunda evde veya yolda doğurma ihtimalidir. Doğum başladıktan sonra çok kısa süre içerisinde doğurmak ilk hamileliklerde mümkün değildir. Doğum ancak rahim ağzı açıklığı 10 cm olduğunda gerçekleşir. İlk hamilelikte 1- 1,5 saatte rahim ağzı ancak 1 cm açılır. Yani ilk hamilelikte gerçek rahim kasılmaları başladıktan sonra doğum yaklaşık 10 saat kadar sürer. Onun için evde veya yolda doğurma telaşına gerek yoktur. Bunun yanında hastaneye gitme zamanını bilmek de oldukça önemlidir. Kadın doğum doktorları takip edilen hamileliklerini genellikle 35. haftadan sonra bu konularda uyarırlar. En önemli uyarılar, bebek hareketlerinin azalması (günde 10 defadan az), suların gelmesi (vajenden gelen durdurulamayan su), düzenli kasılmalar (her 10 dakikada 1-2 defa veya daha sık), miktarı ne olursa olsun vajinal kanama, nişan gelmesidir (rahim ağzı hamileliğin başından itibaren vajenden gelebilecek mikroplara karşı bebeği korumak için koyu kıvamlı, jelöz bir yapı ile tıkanmıştır. Doğum başlayıp rahim ağzı açılmaya başlayınca bu yapı vajenden dışarı atılır. Bu duruma da nişan gelmesi denir.) Bu durumlardan herhangi biri ile karşılaşan anne adayı zaman kaybetmeden doktor kontrolüne gitmelidir.

Tavsiye:

Doğumdan sonraki mutfak işlerini hafifletmek için buzluğa pratik ve sağlıklı yiyecekler depolayabilirsiniz.
Emzirme konusundaki temel bilgilere muhtemelen sahipsiniz. Yine de bebeğiniz doğduğunda unutmamanız gereken ayrıntı, çocuk doktorunuz tavsiye etmedikçe mama desteğine başlamamanız gerektiğidir. Bebeğinizin ağlaması her zaman doymama belirtisi olmayacak. Mama verme kararını uzmanlara bırakmalı, sütünüze güvenmeli, bol sıvı almalı, stresten uzak durmalı ve sık sık dinlenmelisiniz. Bunları sağladıktan sonra sütünüz gittikçe artacaktır. Doğumdan sonraki ilk günlerde farklı kişilerden duyacağınız görüşler kafanızı karıştırmasın. Siz olumlu düşünün yeter.

Kaynak:anneysen.com

38.Hafta Hamilelik


Uzman Görüşü:


Bebeğin başından poposuna olan uzaklığı yaklaşık 36 cm’e, toplam uzunluğu 47 cm’e ulaşmıştır. Ağırlığı ortalama 3150 gram’dır. Bebeğin üzerindeki ince tüyler (lanugo) neredeyse tamamen dökülmüş, bebeği uzun süreli sıvıyla temas etkisinden korumaya çalışan verniks caseosa tabakası yok olmuştur.
Normal doğum kararı alınmış anne adayları doktor kontrolleri arasında bebek hareketlerini dikkatlice izlemeye devam etmelidirler. Bebek hareketlerinde bir sıkıntı hissettiklerinde en kısa zamanda doktora başvurmalıdırlar.

Büyük bebekler ve normal doğum

Doğum yaklaştıkça anne adaylarının en büyük endişelerinden biri normal ağırlıkları 2500 gram ile 4000 gram arasında olacak bebeklerini vajinal yoldan nasıl doğuracaklarıdır. Hamilelikte artan progesteron hormonu nedeni ile anne adaylarının tüm düz kaslarında gevşeme olmaktadır. Bu gevşeme doğum yolunu da etkilemektedir. Doğum kanalının kemik yapıları arasındaki bağlarda da gevşeyerek bebeğin geçişini kolaylaştırır.

Epizyotomi

Özellikle ilk hamileliklerde bebeğin doğumu sırasında vajende yırtıklar oluşabilmektedir. Bunu engellemek için kadın doğum doktoru bebeğin kafasının çıkışından hemen önce epizyotomi denilen kesiyi yapar. Epizyotomi anne adayının perine bölgesine (vajen girişi ile anal bölge arasında bulunan bölgedir) yapılan ve vajen içerisine ve sıklıkla annenin sağ tarafına doğru yapılan kesidir. Bu kesiyi yapmadan önce doktor tarafından lokal anestezi uygulandığından anne adayı ağrı hissetmez. Epizyotomi sayesinde bebeğin çıkışı sırasında oluşabilecek yırtıkların önüne geçilir. Kadın doğum doktoru doğum sırasında yırtık oluşmayacağını düşünürse epizyotomi kesisi yapmayabilir. Doğumu takiben epizyotomi tamiri doktor tarafından yapılır.

Tavsiye:

Ne şekilde doğum yapmaya karar vermiş olursanız olun, doğumla ilgili endişeler yaşıyor olabilirsiniz. Bunların, dünyadaki binlerce anne adayının yaşadığı duygular olduğunu bilin. Yalnız değilsiniz.
Yakın çevrenizden duyacağınız doğum hikâyelerine kulaklarınızı tıkayın. Hamileliğiniz size özeldir ve doğumun en uygun şekilde gerçekleşmesi için tıp oldukça gelişmiş düzeydedir. Sizin belki de ilk defa yaşayacak olduğunuz bu deneyim, doktorunuz ve ekibi açısından bir ilk olmayacaktır. Bu yüzden rahat olun, olumlu düşünün ve güzel bir doğumun hayaline odaklanın.

Kaynak:anneysen.com

39.Hafta Hamilelik



Uzman Görüşü: 

Bebeğin başından poposuna olan mesafesi (CRL) 38 cm’e, toplam uzunluğu 48 cm’e ulaşmıştır. Ağırlığı bu haftanın sonunda ortalama 3400 gram’dır. Yeri iyice daralmaya başlayan bebek de artık doğumunu beklemektedir. Hareketler daha az hissedilse de sağlıklı bebekler günde en az 10 defa hareket etmektedir. Bebeğin içinde yüzdüğü suyu (amniyos mayi) yutmaktadır. Bir önceki haftadan dökülmeye başlayan tüyler (lanugo), sudan koruyucu tabakası (verniks cazeoza) da suyla beraber yutulmaktadır. Bu içeriklerden oluşan bebeğin ilk dışkısı (mekonyum) barsaklarda birikmeye başlamıştır. Koyu siyah renkli ve jölemsi kıvamdadır. Bebek bu dışkıyı genellikle doğumdan sonra 24 saat içinde yapacaktır. Nadiren günü geçmiş bebekler veya strese girmiş bebekler doğum öncesi anne karnında dışkısını (mekonyum) yapabilir. Bu bebek için riskli bir durumdur.
Anne adayı iyice ağırlaştığını hissetmektedir. Dengesini sağlamakta iyice zorlanmaktadır. Bu nedenle anne adayları özellikle merdiven inerken ve çıkarken, banyo yaparken çok dikkatli olmalıdırlar. Özellikle ilk hamileliği olan anne adayları sıkılmaya başlamış olabilirler ancak unutulmamalıdır ki doğum sabır işidir.
Kadın doğum doktoru hamileliğin kontrolleri sırasında veya 37. haftadaki doğum yolu muayenesi sırasında sezaryena karar vermiş ise bu haftanın sonlarına doğru palanlı sezaryenı gerçekleştirecektir. Planlı sezaryenın amacı zaten normal doğurma imkanı bulunmayan anne adaylarının sancıları başlamadan uygun koşullarda doğumu gerçekleştirmektir.

Normal doğum mu sezaryen mı?

Hamilelikte sona doğru yaklaşırken özellikle ilk hamileliği olan anne adaylarını endişelendiren bir diğer şey doğum şeklidir.
Eğer aşağıdaki durumlardan biri varsa anne adayı sezaryen ile doğum yapacaktır.
- Anne adayı daha önce myomektomi gibi bir rahim ameliyatı geçirmiş ise (bu durumda da rahmin kas tabakası arasında zayıf bir nokta bulunur ve doğum sürecindeki kasılmalar sırasında rahim bu kısımdan yırtılabilir. Anne ve bebeğin hayatı tehlikeye girer)
- Anne adayı çoğul gebelik taşıyorsa (çoğul gebeliklerde bebeklerin duruş anomalileri daha sıktır. İkisi de baş geliş olan ikizlerde bazı doktorlar normal doğum denese de genel yaklaşım sezaryen ile doğumdur)
- Plasenta previa varlığı (plasenta - bebeğin eşi) rahim ağzını kapatmış ise anne adayının normal doğum şansı olmaz. Çünkü plasenta bebeğin doğum kanalına geçişini engellemektedir)
- Makat geliş (bebeğin ters olması) veya transvers duruş (bebeğin anne karnında yan durması) (transvers duruş durumunda anne adayının normal doğurma şansı yoktur. Bazı doktorlar daha önce doğum yapmış anne adaylarının bebekleri ters olsa da normal doğum yaptırabilmektedir)
- İri bebek (ilk hamileliği olan anne adayının bebeği 4000 gram üzerinde tahmin ediliyor ise sezaryen ile doğum önerilir. Bu kilo üzerinde bebek doğuran annelerde epizyotomiye rağmen ciddi vajen yırtıkları oluşabilmektedir)
- İlerlemeyen travay (normal doğum için takip edilen anne adayının 10 dakikada 3 kuvvetli sancısı olmasına rağmen 2 saat geçmesine rağmen rahim açılmasında ilerleme olmazsa bebeğin bu aşamada doğum kanalının bir yerinde takılmış olduğu kakarı verilip sezaryen yapılabilir)
- Pelvis darlığı (doğum kanalı, çatı darlığı)
- Fetal distress (hamilelik takipleri sırasında NST’ de veya normal doğum için yatırılmış hastada takipler sırasında herhangibir aşamada bebeğin kalp atışlarının kötüleştiği fark edilirse sezaryen kararı alınır)
- Kordon sarkması (nadir görülen bir durum olan kordon sarkması genellikle suların gelmesini takiben bebeğin kordonunun vajenden sarkması durumudur. Baş geliş bebeklerde çok nadirdir. Sıklıkla anne karnında yan duran bebeklerde oluşur. Acil sezaryen gerektiren bir durumdur. Aksi takdirde göbek kordonunun sıkışmasına bağlı bebek beslenmesi bozulur, ardından bebeğin kalp atışları hızla bozulmaya başlar),
- Anne adayında vajinal aktif herpes simplex (uçuk virüsü) enfeksiyonu varsa (aktif vajian herpes simplex virüs enfeksiyonu varlığında bebek normal doğarsa bu enfeksiyonu alabilir. Ve bebeğin sağlığını tehlikeye atacak hastalıklara yol açabilir. O nedenle sezaryen ile doğum tercih edilir)
- Anne adayının ıkınmasının sakıncalı olacağı bir kalp veya beyin damarları ile ilgili rahatsızlığı varsa
- Dekolman plesenta (bebeğin eşinin erken ayrılması) ağır preklampsi, geçirilmiş 2 sezaryen ameliyatı varsa
Bu durumlar dışında anne adayının genel olarak normal doğum yapmasına mani bir durumu yoktur. Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi alınması ve doğum şeklinin belirlenmesi açısından ailelerin kadın doğum doktorları ile karşılıklı görüşmeleri uygundur.

Tavsiye:

Gündüzleri kendinizi yormayın ve denge kurmakta güçlük çeken bedeninizi sık sık dinlendirin. Emzirmeye hazırlanmak için, bu konuda kitaplar okuyabilir ve tecrübeli annelerden fikir alabilirsiniz. Bu konuda endişeli değil, bilgili olmaya bakın.
Normal doğum yapacaksanız, hastanede size kimin refakat edeceğine doğum süreci başlamadan önce karar verin. Hastaneye arabayla gidecekseniz benzin deposunu dolu tutması, alternatif yolları öğrenmesi konusunda eşinize hatırlatma yapın.

Kaynak:anneysen.com

40.Hafta Hamilelik


40.Hafta Hamilelik



Uzman Görüşü:

Bu haftaya kadar doğum gerçekleşmediyse bu hafta sonunda doğurmuş olma ihtimaliniz çok yüksek. Hamileliklerin çok küçük bir kısmı (%5’ten az) 40 hafta dolmasına rağmen doğurmazlar. Bunlar sıklıkla ilk hamileliklerdir.

Doğum aşamaları

Anne adayları doğumları başladıktan sonra hastaneye ulaştıklarında doğum salonuna kabul edilirler. Önce ilk muayeneleri ve açıklıkları saptanır. Son değişiklikleri görmek için ultrason yapılır. Bebeğin son ulaştığı yaklaşık ağırlık kaydedilir. Bebeğin şu andaki kalp atışlarının ve rahim kasılmalarının düzenini görmek üzere NST (non stres test) uygulanır. Sezaryen olmayı gerektirecek bir durum saptanmaz ise anne adayı belli aralıklarla muayenesi yenilenmek üzere bir odaya alınır. Devlet hastanelerinin çoğunda mümkün olmasa da baba adayının da rahim kasılmaları çekilirken odada olması ve anne adayına destek olması önemlidir.

Rahim ağzı açıklığı

Doğum gerçekleşene kadar yaklaşık 20 dakika aralıklarla bebek kalp atışları dinlenir, 1 saat aralıklarla rahim ağzı açıklığı kontrol edilir. Doğum rahim ağzı açıklığı 10 cm’e ulaştığında gerçekleşmektedir. Özellikle ilk hamileliği olan anne adaylarında rahim ağzı açıklığının 1 cm artması 1,5-2 saat alır (doğumhaneye alındığında 4 cm rahim ağzı açıklığı saptanmış anne adayının doğumu 12 saate kadar uzayabilir). Yani normal doğum sabır işidir. Bebeğin başı rahim kasılması sırasında vajenden görülebildiğinde anne adayı doğum masasına alınır. 

Doğum sonrası anne ve bebek

Güçlü birkaç kasılma ve anne adayının yeterli ıkınması ile öncelikle bebeğin başı vajenden çıkar. Doktor önce bebeğin ağzının içini bir bez yardımı ile siler. Daha sonra bebeği uygun pozisyonlarda nazikçe çekerek tamamen doğmasını sağlar. Ve doğum odası bebeğin sesi ile yankılanmaya başlar. Bebek bu haftada yaklaşık 50 cm ve 3700 gram’ dır. Bir yandan göbek bağı klemplenip kesilirken bebek annenin karnını üstüne doğru bırakılarak anne ile ilk temas sağlanır. Daha sonra bebek kurutulup, ısıtılıp temizlenir ve kıyafetleri giydirilir. Bu sırada doktor halen rahmin içerisinde bulunan bebeğin eşini (plasentayı) çıkarır. Doğum yolu ve vajeni olası yırtıklar açısından kontrol eder. Özellikle ilk hamileliklerde bebeğin çıkışını kolaylaştırmak için açılan epizyotomi (doğum kesisi- bebek doğarken doktorun lokal anestezi sonrası vajen girişi ile anüs arasındaki bölgeden (perine) vajen içerisine doğru yaptığı kesidir) tamir edilir. Daha sonra bebek yatağına alınan anne adayının kucağına verilir. Ve sonunda yeni anne ilk defa bebeğiyle göz göze gelme imkanı bulur.

Doğumda uygulanabilecek anestezi şekilleri


Lokal anestezi

Normal doğum sırasında uygulanır. Anne adayları tüm rahim kasılmalarını hissederek, doktorun kontrolünde ve gözetiminde ıkınır. Bebeğin başının doğmasına yakın bir zamanda doktor tarafından epizyotomi hattına uyan bölgeye uygulanır. Böylece epizyotomi açılırken ve sonrasında tekrar onarılırken annenin acı hissetmemesi sağlanmış olur. Epizyotomi açılma ihtiyacı duyulmayan anne adaylarında (sıklıkla daha önce doğum yapmış anneler) lokal anestezi ihtiyacı da olmaz.

Epidural anestezi

Bu anestezi yönteminde belden yapılan ince bir iğne ile omurilik zarının etrafına anestezi ilacı verilir. Aynı dönemde bu aralığa bir kateter (ilaç uygulanabilecek bir sistem) yerleştirilir. Bu kateter yardımı ile ilaç etkisi geçmeye yakın ek dozlar yapılabilir. Bu yöntem ile ağrıları azalan anne adayı kaslarını kullanmaya devam edebilir. Bu sayede doğum sancılarını hissetmez ancak doktorun yönetimi ile uygun zamanlarda ıkınıp bebeğini normal yolla doğurabilir. Normal doğumda rahim kasılmaları düzenli hale geldikten sonra ya da rahim açıklığı 4 cm’e ulaştığında epidural anestezi yapılır. Kasılmalar düzensiz ise veya erken dönemde takıldığında kasılmaların durmasına neden olabilir. Ayrıca epidural anestezi kas gücünü, dolayısı ile ıkınma gücünü azaltabilmektedir. Bunun sonucu olarak da bebeğin çıkış aşamasının uzamasına ve vakum uygulaması ihtiyacına neden olabilir.
Epidural anestezide ilaç dozu arttırılarak annenin kaslarını oynatamaması da sağlanarak sezaryen ile doğumda kullanılabilir.
Sezaryen ile doğumdansonra uygulanmış olan kateter 24 saat sonra, normal doğumdan sonra ise hemen çekilir.
Kanama bozukluğu olan hastalarda, antikoagülan tedavisi alanlarda (kan sulandırıcı ilaçlar), uygulama bölgesinde (belde) enfeksiyonu olanlarda, trombosit (pıhtılaşma hücreleri) düşüklüğü olanlarda bu anestezi yöntemi kullanılamaz.

Spinal anestezi

Anestezi ilacı direkt omurilik sıvısına verilir. Böylece ağrı duyusu ortadan kalkar ve istemli çalışan kaslar geçici olarak hissizleşir. Ancak anne adayları ciltlerine dokunulduğunu, soğuğu ve sıcağı hissetmeye devam ederler. İstemli kaslar uyuştuğu için anne adaylarının ıkınma şansı da olmayacağından bu anestezi yöntemi ile normal doğum mümkün değildir.
Kanama bozukluğu olan hastalarda, antikoagülan tedavisi alanlarda (kan sulandırıcı ilaçlar), uygulama bölgesinde (belde) enfeksiyonu olanlarda, trombosit (pıhtılaşma hücreleri) düşüklüğü olanlarda bu anestezi yöntemi kullanılamaz.

Kombine spinal ve epidural anestezi

Son dönemlerde sezaryen ile doğumlarda sık uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntem ile belden yapılan bir iğne ile hem omurilik zarı etrafına hem de omurilik içine anestetik madde verilir. bu yöntem spinal anestezinin cerraha uyguladığı avantajları ve epidural anestezinin (24 saat kalan belde kalan kateter ile gerektiğinde ek ilaç yapılarak annenin ağrıları azaltılabilir) hastaya sağladığı konforu birleştiren bir yöntemdir.

Genel anestezi

Bu anestezi şeklinde anne adayının bilinci ve ağrı duyusu geçici olarak tümüyle ortadan kaldırılır. Solunum kasları da çalışmayacağı için anne adayı solunum yoluna yerleştirilen bir boru yardımı ile solunum cihazı tarafından solutulur. Anestetik maddeler de solunum yolu ile verilir.

Spinal, epidural ve spinal + epidural kombine anestezi yöntemlerinin genel anesteziye üstünlükleri nelerdir?

-          Genel anestezi sırasında annenin bilinci açık değildir, ancak diğer yöntemlerle annenin bilinci yerinde olduğundan anne doğuma katılabilir. Doğum anında bebeğin sesini duyabilir, bebeğini görebilir ve bebeğine dokunabilir. Böylece normal doğumda olduğu gibi hemen doğumu takiben anne ile bebek arasında ilk bağ kurulmuş olur.
-          Genel anestezide verilen ilaçlar kana karışır ve bu sayede göbek kordonundan geçerek bebeği de etkiler. Ancak diğer yöntemler ile verilen ilaçlar kana karışmazlar ve bebeğe etki etmezler.
-          Genel anestezide anne kendisi soluyamadığından solunum cihazına bağlanır, diğer yöntemlerde anne uyanık o
lduğundan kendisi soluk alabilir, solunum cihazına ihtiyaç duymaz.
-          Genel anestezide anne uyandığında ağrı hisseder. Ancak damardan veya kalçadan yapılacak ağrı kesicilerle ağrısı azaltılmaya çalışılır. Bunun yanında spinal anestezide anne adayı ayaklarını hissetmeye başlayana kadar (yaklaşık 6-8 saat) hemen hemen hiç ağrı hissetmez. Bu aşamadan sonra damardan ve kalçadan yapılan ağrı kesiciler ile ağrı kontrolü sağlanır. Epidural veya spinal + epidural kombine anestezide belde bulunan kateter ile 24 saat boyunca direk buraya ağrı kesici verilerek annenin ağrı duymaması sağlanır. Yani spinal, epidural, spinal + epidural kombine anestezide anneler doğum sonrası çok daha az ağrı hissederler.

Kaynak:anneysen.com

41.Hafta Hamilelik

Uzman Görüşü:

Hamileliklerin %5’inde 40 haftayı doldurmasına rağmen doğum gerçekleşmez. Bu duruma ‘günaşımı’ denir. Bu haftadan sonra doktorlar anne adaylarını 2 veya 3 günde bir görmek isterler. Her kontrolde NST (non stres test) ve bebeğin sularının incelenmesi için ultrason yapılır. Plasentada (bebeğin eşi) yaşlanma gözlenebilir, bu durumda bebeğe giden kan da azalacağından bebeğin suyunda da (amniyos mayi) azalma oluşabilir. Bu önemli bir durumdur. Doktorların anne adaylarını bu kadar sık kontrole çağırma nedenleri de budur. Anne adayları bebeklerini hareketlerine şimdiye kadar geçen haftalardan çok daha fazla dikkat etmelidirler.
40 hafta + 7 günde hala doğum gerçekleşmemişse kadın doğum doktoru rahim ağzı açıklığını, bebeğin kalp atışlarını, bebeğin suyunun durumunu (amniyos mayi) değerlendirir. Ve sonucunda bu değerlendirmelere göre bebeğin sıkıntıda olduğunu gösteren herhangi bir durum varsa normal doğumu başlatmak için gerekli medikal tedavi uygulanabilir veya sezeryan ile doğum tercih edilebilir. Bazı kadın doğum doktorları 40 hafta + 10 güne kadar beklemeyi savunmaktadır.

Gün aşımının riskleri

- Plasenta yaşlanma belirtileri gösterebilir, bunu sonucunda bebeğe giden kanın azalması ile bebeğin çıkardığı idrar azalır ve bebeğin içerisinde yüzdüğü su (amnion mayi) azalabilir. Bunun sonucunda bebek göbek kordonuna bası yaparak kendisine gelen kan miktarını iyice azaltıp sıkıntıya girebilir.
- Bebek kendisine gelen kan miktarının azalması ve sonrasında sıkıntıya girmesi ile kakasını (mekonyum) yapabilir. Bebek bu mekonyum parçalarını akciğerlerine çekebilir (bebek haftalar önce soluk alıp verme egzersizlerine başlamış idi). Bunun sonucunda bebekte doğumdan sonra ciddi akciğer sorunları oluşabilir.
- Plasenta yaşlanma belirtileri gösteren bebeklerde kilo kaybı gözlenmeye başlayabilir. Bunun yanında plasenta yaşlanma belirtileri göstermeyen bebeklerde günler geçtikçe bebeğin aldığı kilo da artar. Bu durumda iri bebek oluşabilir. Buna bağlı zor doğum olabilir.
- Özellikle 7 günden fazla günleri geçen bebeklerde ani bebek ölümü görülebilir.

Tavsiye:

Bu haftaya gelindiğinde henüz doğum yapmadıysanız, kendinizi oldukça sabırsız ve belki biraz da bıkkın hissediyor olabilirsiniz. Küçük misafirinizin her şeyi hazır olduğuna göre, bundan sonra sadece onun sağlıkla dünyaya gelmesine odaklanmış durumdasınız. Hamileliğinizin başlangıcında ultrason ölçümleriyle bebeğinizin gelişimi takip edildiyse, ayrıca son adetinizin ilk gününden eminseniz endişelenmeyin, doktorunuz durumu dikkatlice değerlendirecektir.
Bebeğiniz halinden oldukça memnun görünse de, artık dışarı çıkma zamanı! Doğum hala kendiliğinden başlamadıysa, doktorunuz sezaryen önerebilir veya uygun medikal yöntemlerle normal doğum başlatılabilir. Size de, bebeğinizi mutlulukla kucağınıza almak düşüyor. Tebrikler!

Kaynak için tıklayınız


8 Nisan 2013 Pazartesi

Hamilelikde 2.Ay



ANNENİN 9 AYLIK YAŞAMI
2.ci ayın sonunda bebeğiniz insan görünümüne daha çok bürünür.Bu ayın sonunda yaklaşık bir  çilek büyüklüğündedir (2.5cm). Üçte biri baştır ve ağırlığı 10 gramdır. Halen hamile olduğunuzu hissetmeyebilirsiniz. Bu ayda belirgin bir kilo artışı olmaz. Bu ayda aşağıdaki belirtilerin tamamını yada bir kaçını yaşayabilirsiniz.Bazıları bir önceki aydan devam ediyor olabilir,bazıları ise yeni başlamıştır. Bu belirtiler:
Yorgunluk,uykusuzluk
 • Kusma ve bulantı
 • Sık idrar yapma
 • Kabızlık
 • Mide de yanma,sindirim güçlüğü
 • Yemeklerden tiksinme yada aşırı yemek yeme
 • Memelerdeki değişiklikler; şişkinlik, duyarlılık, meme ucunda ki koyu renkli alanın daha da koyulaşması
 • Arada bir baş ağrısı,baş dönmesi,fenalaşma hissi
 • Elbiselerin bel ve göğüs kısmından dar gelmeye başlaması ve karın şişliği; rahim büyümesinden çok bağırsak gerginliğine
bağlı
 • Sinirlilik,duygusal oynamalar,ağlama hissi
Kaynak:bebek.com

Hamilelikde 1. Ay



ANNENİN 9 AYLIK YAŞAMI
 Gebeliğiniz doğrulandıktan sonra,ilk ve en kapsamlı doktor muayeneniz bu ilk ayda yapılacaktır.İlk muayenede hekiminiz şunları kontrol etmek isteyecektir:
 • Yaşamakta olduğunuz hamilelik belirtileri
 • Son adet kanamanızın tarihi
 • Rahim ve rahim ağzı muayenesi
 • Ayrıntılı özgeçmiş
 • Bedensel muayene
 • Labratuvar incelemeleri

Birinci ayın sonunda bebeğiniz yaklaşık bir elma çekirdeği büyüklüğündedir(6 mm).Henüz kilonuzda bir değişiklik görülmeyecektir. 

İlk ayınızda en sık hissedeceğiniz belirtiler:
 • Sık idrara çıkma
 • Yorgunluk
 • Kusma ile birlikte veya kusmasız bulantı
 • Tükrük salgısında artış
 • Mide şikayetleri
 • Yiyeceklere aşırı istek
 • Göğüslerde dolgunluk şişkinlik duyarlılık hissi
Kaynak:bebek.com

3 Aylık Bebek Gelişimi


3 Aylık Bebek Gelişimi

 

3 Aylık Bebeğiniz Şunları Yapabilir
Kendi kendine konuşmaya başlar, “agu” sesi çıkarır. Sesli olarak gülmeye başlar. Kendiliğinden güler. Annesini tanıdığını ifade eder. Odaya girdiğinizde heyecan gösterir. Yabancılara güler.
Nesne devamlılığı başlar. Üzerini örttüğünüz nesnenin kaybolmadığını anlar. Çıngırakla oynar. Elindeki bir oyuncağı, kısa bir süre tutar.
Bu aydaki bebekler insanları ve eşyaları tanıyabilir. Bazı bebeklerin en çok sevilen eşya olarak bildikleribattaniye gibi yumuşak oyuncakları vardır. Rahat etmesini istediğiniz zaman bu eşyasını bebeğinizin yanına bırakın.

3 Aylık Bebek Baş ve Vücut Kontrolü
Bebeğiniz artık başını kontrol edebiliyor. Başını dik tutabilir ve hatta 45 derece kadar kaldırabilir. Ellerinden tutup kaldırınca ve yüzü koyun pozisyonda iken başını dik tutabilir.
Yüzükoyun yattığında kollarını kullanarak gövdesini kaldırmaya çalışır, kendisini 45 hatta 90 derece kalkık tutabilir. Ayakları üzerinde dik tutmaya çalıştığınızda kuvvetle yere basabilir ve adım atma hareketleri yapabilir. Acele etmeyin daha yürümesine çok var.
Elini tuttuğunuzda, daha sıkı kavrar. Eli hala ilgisini çeker. Sırt üstü yatarken kendi ellerini seyreder. Ellerini hareket ettirerek, kımıldatarak ve gözleyerek elleriyle oynar. Her iki elini biraraya getirip el çırpmak ise onun başka bir keşfi olacaktır. Kısa zaman sonra ellerini alet olarak kullanabildiğini fark edecek ve onları ilginç oyuncaklara dokunmak ve dünyayı tanımak için kullanmaya başlayacaktır.
Oyuncakları elleriyle onu tutabildiğini fark edecek, bir çıngırağı tutarken ellerini hareket ettirdiğinde ses çıktığını fark edecektir. Bu olay "sebep ve sonuc"un başlangıcıdır. Bazı şeyleri yapabildiğini görmesi beyninin o kısımlarını geliştirmektedir. Belki sonra çıngırağı ağzına götürecektir. Bu, ne yapabileceğini araştırıp öğrendiği bir süreçtir. Nesneleri gözleriyle takip etmekten, başını çevirerek her yönde izleyebilir hale gelir. Dokununca ayağını çekmek, başını çevirmek gibi kendini koruma refleksleri geliştirir.

3 Aylık Bebeğinizin Gelişimini Nasıl Destekleyebilirsiniz?
Üçüncü ay aileler için bir dönüm noktası olarak düşünülür, artık uyku, beslenme ve oyun düzenine sahip olan bebek olgunlaşmaya başlamıştır. Ayrıca bebeğiniz artık isteklerini daha net  belli eder.
Ona ilgi gösterin. Bazen sadece yüzüne bakıp gülümsemeniz bile hoşuna gider.
Bir oyun halısı alabilir, üzerindeki halkalara oyuncaklar takabilir, kırılmaz bir ayna koyabilirsiniz. Bazı bebekler sırt veya karın üstü yatıp dakikalarca yansımalarını seyrederler. Bazıları ise neşeli bir ses çıkararak gülerler. Aynalar bebeklere kendileri hakkında yeni şeyler öğrenme imkanı sağlar. Onunla ne gördüğünüz hakkında konuşun. Burnunu, kafasını ve gözlerini göstermeyi deneyin.
Farklı renklerde, değişik sesler çıkaran oyuncaklar ilgisini çeker. Oyuncakları hareket ettirdiğinizde başını çevirerek bakar. Ana kucağına izleyebileceği oyuncaklar asın ve hareket ettirin.
Ayaklarına renkli ve ses çıkaran çoraplar takabilirsiniz. Bunları seyretmeyi sever.
Dokunma duyusunu geliştirmek için farklı dokularda oyuncaklara dokunmasını sağlayın.
Kucağa alınmayı hala çok seviyor ve sakinleşiyor. Onu bol bol kucağınıza alın.
Bebeğinizle oynarken onu farklı durumlarda tutun. Otururken destekleyin, göğsünüze karşı ayakta tutun, sallanan bir oyuncak altında sırt üstü ve karın üstü tutun. Onun sevebileceği daha birçok pozisyon keşfedebilirsiniz. Bu hareketler onun kaslarını geliştirirdiği gibi hem zevk almasını sağlayacak hem de sosyal gelişimine katkıda bulunacaktır.

Kaynak: anneysen.com

3 Nisan 2013 Çarşamba

Mircan Kaya - Eşekli Ninni


4 Aylık Bebek Gelişimi


4 Aylık Bebek Gelişimi

4 Aylık Bebeğiniz Şunları Yapabilir
Bebeğiniz bu ayda, istediği nesnelere uzanarak alabilir. Aynadaki görüntüsünü keşfeder. Önündeki en ufak nesneyi dahi fark eder ve izler. Sırt üstü yatarken elindeki çıngırağı sallar.
Neşeli ya da öfkeli seslere farklı tepkiler verir. Kendi duygularını mimikleriyle ifade eder. Mutlu olduğunda daha çok ses çıkarır. Kıkırdar ve kahkaha atar. Memnuniyetsizliğini ağlayarak gösterir.
Bir taraftan diğer tarafa dönmeyi başarabilir. Elleri ve ayağıyla kısa sürelerle oynamaya başlar.
Sizinle hala ağlayarak iletişim kurar. Fakat artık espri duygusu gelişmeye başlar, bazı oyuncaklara, hareketlere güler ve kahkaha atar.
 Gaz sıkıntıları bu ayla birlikte çoğunlukla sona erer.

Diş Çıkarma
Diş çıkarma sıkıntıları  bu ayda başlayabilir. Elini sık sık ağzına götürür ve salya miktarı artar. İlk beyazlar genellikle daha birkaç ay kendini göstermeyecektir, fakat nadiren bazı çocuklar üç aylıkken bile diş çıkarmaya başlayabilirler. Her konuda olduğu  gibi diş çıkarma konusunda da genetik faktörler etkilidir, yani sizlerin ve ailenin geçmişini araştırarak çocuğunuzun ilk dişinin ne zaman çıkarabileceği tahmin edebilirsiniz.
Bazı bebekler diş çıkarırken günlerce şiş dişetinin yarattığı ağrı, huzurusuzluk ve ateş gibi belirtiler gösterirken, bazılarına bakarsınız bir günde diş ortaya çıkıvermiş. Diş çıkarmanın verdiği rahatsızlık bebekten bebeğe değişir.

Diş çıkarma belirtileri
  Ağız sulanması (diş çıkmadan önce haftalarca sürebilir)
Aşırı sulanmanın neden olduğu yüz döküntüsü
Kaşınan diş etlerini rahatlatmak için eşyaları ısırmak
Maalesef gecenin bir yarısında ortaya çıkan huzursuzkuk ve bazem ağlama  krizleri
Emmeyi veya biberonu reddetmek
Kulağa asılmak veya ağrıyan yanağı ovmak
Belki de düşük bir ateş veya hafif bir ishal

Yuvarlanma
Bu sıralar bazı bebekler yuvarlanarak sırt üstü dönmeye başlayabilirler. Tüm gelişim aşamalarında olduğu gibi yuvarlanmanın zamanında da değişiklik gözlenebilir.
Bebeğin ilk defa yuvarlanması genelde karından sırta doğrudur. Karnının yuvarlak şekli yandan yana sallanarak yuvarlanmasına yardım eder. Bazı bebekler hemen tekrar tekrar yuvarlanırlar, bazıları ise bunu haftalarca bir  daha denemeyebilir. Bebeğinizi yuvarlanmaya teşvik  etmek için sevdiği bir oyuncağını uzanabileceği bir mesafenin dışına koyabilirsiniz böylece onu yakalamak için uzandığında tekrar yuvarlanabilir.

4 Aylık Bebeğinizin Gelişimini Nasıl Destekleyebilirsiniz?
Bu ay bebeğin sizi nasıl seyrettiğine dikkat edin. Sizin yüzünüzü, gözlerinizi ve yüz ifadenizi seyrederek sürekli dünyayı keşfediyor. Bir oyuncağa her vuruşunda veya bir çıngırağı her sallamasında yeni sinir bağlantıları oluşturuyor ve hızlı öğreniyor.
Bebeğinizi seyrederek kendi başına ne tür faaliyetlerin dikkatini çektiğine dikkat edin. Eğer uzanıp oyuncaklara vurursa, onunla birlikte uzanıp ne yaptığı hakkında konuşun. Çocuğunuzun ne yapmak istediğini en iyi siz bilirsiniz. Onun doğal ilgilerini destekleyerek bir birey olarak gelişimine saygı göstermelisiniz.
Bebeğiniz dönmeye başladı. Onun için gerekli güvenlik önlemleri almalısınız.
Bebeğinize ilgi gösterin. Onunla bol bol konuşun, sizi anlıyor. Yüzüne bakın, gülümseyin ve ona çevresinde gördüğü şeyleri anlatın. Birlikte geçirdiğiniz her an ilişkinizi geliştirir.
Ses çıkaran farklı renklerdeki oyuncakları sever. Salladığında ses çıkaran oyuncaklar, çıngıraklar alın. Ona tutması için farklı dokulara sahip nesneler verin, bu dokunma duyusunu geliştirmesine yardım eder.
Onunla egzersiz yapın. Kollarını göğsünde çaprazlaştırın, açın, kapayın, gülümseyin. Ayak bileklerinden tutarak yukarı aşağı hareketler yapın. Yüzüstü bırakarak kaslarının gelişmesini destekleyin.

4 Aylık Bebek Uyku Düzeni
Bu ay uykuları düzenlenmeye başlar. Uyku eğitimi için bir uyku rutini oluşturmaya başlayabilirsiniz. Rutin size uygun şekilde, beslenme-banyo-pijama-masal/müzik ve uyku düzeninde olabilir. Aynı düzeni her akşam tekrarlamak, uyku vaktinin geldiğini anlamasını ve kendiliğinden uyumayı öğrenmesini sağlar.

Kaynak: anneysen.com

Erkek Bebek Sepeti

Erkek Bebek Sepeti

Erkek Bebek Sepetleri

Erkek Bebek Sepetleri

Kız Bebek Sepetleri

Kız Bebek Sepetleri

Kız Bebek Pastası

Kız Bebek Pastası

sosyal profil

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email